“4. Gücümüz Eşitliğimiz Zirvesi” yoğun katılımla gerçekleştirildi
Global Compact Türkiye Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Çalışma Grubu’na bağlı Kadının Güçlenmesi Bursa Platformu’nun düzenlediği 4. Gücümüz Eşitliğimiz Zirvesi, pandemi koşulları gözetilerek BUSİAD Evi bahçesinde gerçekleştirildi. Yoğun bir katılıma sahne olan ve dijital ortamda da yayınlanan etkinlikte; iş hayatında eşit işe eşit ücretin önemi, gelişmiş ülkelerle toplumsal cinsiyet eşitliği alanındaki açığı kapatmak için Türkiye’nin daha hızlı koşmak zorunda olduğu, kadınların ilerlemek için çoğu zaman kendilerine alan açmaları ve talepkar olmaları gerektiği, klişeleşmiş kalıplardan ve cinsiyetçi kodlardan kurtularak farklılıkları fırsata çevirmek gerektiği ve kadın ile erkeğin birlikte çok daha güçlü olduğu mesajları verildi.
2016 yılında BUİKAD, BUSİAD ve Yeşim koordinatörlüğünde, KalDer’in desteğiyle kurulan Kadının Güçlenmesi Bursa Platformu, 4. Gücümüz Eşitliğimiz Zirvesi’ne imza attı. “Hayat Birlikte Güzel” mottosuyla organize edilen ve çeşitli STK üyeleriyle iş dünyası temsilcilerinin katıldığı zirvenin konuk konuşmacıları; Fark Holding Yönetim Kurulu Başkanı, Fark Labs&Arya WIP Kurucusu Ahu Serter ile Hitachi Astemo Türkiye Genel Müdürü Murat Bayram oldu.
BUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ergun Hadi Türkay, 2018 yılında ilkini gerçekleştirdikleri zirve organizasyonunda bu düzeyde bir ilgi beklemediğini ve ilk zirvenin yapıldığı BUSİAD Evi’ndeki salonun dolup taştığını ifade etti. Türkay, o gün kadınların mevcut sorunlarına ne kadar güçlü sahip çıktığına bir kez daha tanık olduğuna değinerek, “Daha önceki zirvelerde iki çıktı paylaşmıştım. Bunlardan biri kadın katılımının yüksek olduğu şirketlerde karlılık oranlarının yüzde 35’leri bulacak kadar daha yüksek olduğu, diğeri ise değişik özellikleri barındıran ekiplerin sadece kadın ve sadece erkek olmalarından bağımsız olarak performanslarının daha yüksek olduğuydu. Farklılıklar desteklenmeli, çünkü birbirini tamamlayan kollektif zeka her zaman daha güçlüdür. En son yapılan bir araştırmaya göre ise sadece ekonomik alanda değil, hayatın diğer alanlarında da kadınların yer almasıyla suç oranları yüzde 35’ler seviyesinde düşmekte. Bunun en büyük istisnası kadına yönelik şidette olmalı. Hala her gün kadın cinayetlerini konuşuyoruz. O nedenle İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlülüğe girmesini arzu ediyoruz.” diye konuştu.
Global Compact Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi ve Yeşim Kurumsal İletişim Direktörü Dilek Cesur da UN Global Compact’ın dünya genelinde kurulmuş sürdürülebilirlik alanındaki en büyük ağlarından biri olduğunu hatırlattı. Cesur, UN Global Compact’ın bugün 14 binden fazla firma imzacısı ve 4 binden fazla STK imzacısına sahip olduğunu ifade ederek, “Global Compact Türkiye imzacı sayısı bakımından Orta Doğu ve Doğu Avrupa’da birinci, Avrupa’da ise sekizinci sırada yer almaktadır. 2030 yılına kadar sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak en büyük temennimiz ve bu konuda insan hakları, çevre, yolsuzlukla mücadele gibi başlıklar dahil 10 ilke ile birlikte firmalarımızın sürdürülebilirliğe sahip çıkmasında firmalarımıza eşlik ediyoruz. En önemli konularımızdan biri de toplumsal cinsiyet eşitliği. Global Compact Türkiye Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Çalışma Grubu’na bağlı Kadının Güçlenmesi Bursa Platformu olarak çalışmalarımıza devam ediyoruz. Platformumuzun Bursa’daki çalışmaları çok önemli bir ivme kazandı. 34 imzacı firma, aslında hem Türkiye’de hem dünyada örnek bir çalışmaya imza attı. Birleşmiş Milletler 20. Yıl rehberinde burada yapılan çalışmaların yer bulması bizleri çok gururlandırdı. Tüm bu konuya sahip çıkan firmalarımıza teşekkür ediyor, 2030 yılına kadar sayılara da yansıyacak önemli başarılar elde etmeyi ümit ediyorum” dedi.
“Farklılıkları fırsata çevirmeliyiz”
Açılış konuşmaları ve zirve sponsorlarının sertifika takdimi sonrası panel programına geçildi. Panelde ilk sözü alan Hitachi Astemo Türkiye Genel Müdürü Murat Bayram, firmalarında toplumsal cinsiyet eşitliği temelli çalışmalara ve kadının güçlenmesi özelinde hayata geçirilen projeler hakkında bilgi verdi. Bayram, firmalarında kadın çalışanların ön planda olmasını önceliklendirdiklerinin altını çizerek, “Kadın çalışan sayımızı 2018-2021 yılları arasında yüzde 60 arttırdık. Şu an yüzde 10 civarında olan kadın çalışan sayımızı, 2025 yılına kadar yüzde 20’ye çıkarma hedefimiz var. Şu an beyaz yaka kadın çalışan oranımız yüzde 33 ve bunu 2025 yılında yüzde 50’ye çıkarmayı hedefliyoruz. Tedarikçilerimizi de WEPs imzacısı yapmak istiyoruz. Ayrıca 2025 yılına kadar toplumsal cinsiyet eşitliği ya da kadın istihdamı ile ilgili 2 büyük projeye imza atmak istiyoruz” diye konuştu. Bayram şöyle devam etti: “TÜİK’in 2019 yılı verilerine göre Türkiye’de işi gücüne katılan kadın oranı yüzde 35. Bu oran 2020’de yüzde 32’ye düşmüş. Yönetim kadrosuna yüzde 22’lik kadın katılımı var. Yönetim kurulu üyesi yüzde 18 seviyesinde. Kadın milletvekili oranı yüzde 17 ve kadın belediye başkanı oranı yüzde 3. Rakamlar iç açıcı değil ancak bu durum, mevcut istatistikleri düzeltmek adına bir fırsat. Hep umutla bakmak lazım. İlerlemek ve başarı için çabalamak gerek. Firma olarak ‘Mesleğim geleceğim’ isimli bir projemiz var. Proje kapsamında kadın makine operatörü sayımızı arttırmak için meslek lisesi - teknik lise mezunu çalışanlar bulmamız gerekiyor. Kızlarımızın meslek liselerini tercih etmeleri önceliğimizdi. Karacabey’de bir okul seçtik ve o okuldan kalifiye kız öğrencilerin mezun olmasını önceliklendirdik. Dünyada eşitsizlikler var maalesef ve kadın hakları ihlali de en temel insan hakları ihlali bana göre. Farklılıklarımız bizi geliştiriyor ve dünyayı güzelleştiriyor. Hepimizin bildiği klişeleşmiş kalıplardan ve cinsiyetçi kodlardan kurtularak farklılıkları fırsata çevirmeliyiz. “
“Kadınların talepkar ve istekli olması gerek”
Fark Holding Yönetim Kurulu Başkanı, Fark Labs&Arya WIP Kurucusu Ahu Serter de holding çatısı altındaki firmalarda kadının güçlenmesi adına benimsenen vizyon hakkında bilgi verdi. Serter kadınların iş hayatında yol alırken ‘Kendime nasıl alan açabilirim?’ sorusunu sorması gerektiğini ifade ederek, “Kadınların iş hayatında daha fazla yer alması, çalışma barışı içinde daha fazla verim alınan bir yapı sunuyor. Kadınlar olarak bizler kendimize yeni alanlar açarsak, yaptıracak daha çok şey bulabiliriz.” diye konuştu. Serter şöyle devam etti: “Bence Türkiye’de rol model sorunu var. İnsanlar çoğu zaman yanlış kişileri rol model alabiliyor. Bu konu, özellikle girişimcilik kulvarında son derece önem taşıyor. Kadın çalışanlarımıza genelde ‘Size ne yapamazsınız diyorlar?’ diye soruyorum ve ilerlemek isteyen kadın çalışanlarımız için talep ettiği kulvarları açıyoruz. Ancak bu konuda kadınların da talepkar ve istekli olması gerek. Bence yol alınamayan konularla ilgili ‘En kısa yoldan bu sorunu nasıl çözeriz?’ diye sormak gerek. Bazen biz kadınlar iş hayatında erkekler kadar iyi olmak için uğraşırken, kadın olmanın avantajlarını masaya getirmeyi unutuyoruz. Oysa kadın olmanın fark yaratan çok değerli avantajları var. Bugün hala kadın-erkek ayrımını konuşmak bile kabul edilemez. Türkiye çok müthiş bir ülke ve potansiyeli çok yüksek. Ancak mevcut potansiyelimizi yanlış noktalara harcıyoruz. Bence kadınlar yeterince bekledi ve artık beklemeye gerek yok. Bu konuda Bursalı kadınların enerjisine son derece güveniyorum.”
Panelin sonunda BUİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eroğlu, Murat Bayram’a, Kalder Bursa Şube Yönetim Kurulu Başkanı Emin Direkçi ise Ahu Serter’e Çağdaş Eğitim Kooperatifi ‘ne adlarına yapılan bağış sertifikasını takdim ettiler.
Kadının Güçlenmesi Bursa Platformu hakkında;
Kadının Güçlenmesi Bursa Platformu Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadının güçlenmesi ile ilgili yapılan çalışmaları Bursa’ya taşımak ve iş dünyasında Bursa’yı bu konuda örnek il olarak konumlandırmak üzere 2016 yılında BUİKAD, BUSİAD ve Yeşim koordinatörlüğünde, KalDer’in desteğiyle kuruldu.
BM Global Compact Türkiye Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Çalışma Grubu’na bağlı olarak çalışmalarını sürdüren Bursa Platformunda, farklı sektörlerden 34 WEPs (Kadının Güçlenmesi İlkeleri) imzacısı firma yer alıyor.
Platform, kadının güçlenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliği konusuyla ilgili paydaşları bir araya getirerek firmalar arası öğrenme süreçlerini desteklemek, kadının güçlenmesi prensiplerinin ülke çapında yayılımını sağlamak, iş dünyası olarak aile içi şiddete karşı ortak bir politika geliştirmek ve böylelikle de etkiyi arttırmak üzere çalışmalar yürütüyor.