Son iki yıl içerisinde düzenlediği otomotivde Made In Turkey ve raylı sistemlerde Made In Turkey toplantılarıyla ülke gündeminde belirleyici rol üstlenen MÜSİAD Bursa Şubesi, bu sefer de eğitim konusunda önemli bir çalışmaya imza atıyor.
“Güvenli Gıda Satınalma ve Tüketimi,” konusunun masaya yatırıldığı ve Darüzziyafe Restoran’da gerçekleştirilen Gıda ve Tarım Sektör Kurulu dost meclisiyle, bu önemli konunun Milli Eğitim Bakanlığının gelecek yılki müfredatına girmesi için çalışmalar başlatılmış oldu.
Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Kasım Piral ve Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdür Yardımcısı Murat Demirkıran’ın hazır bulunduğu toplantıda konuşan MÜSİAD Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Çepni, ön çalışmaları başlatılan proje ile geleceğin gıda üreticilerinin genç yaşta eğitilmesinin ön görüldüğünü söyledi.
Okullarda seçmeli de olsa böyle bir dersin okutulmasının gelecek nesiller için önemli olduğunun altını çizen Hasan Çepni, “MÜSİAD’ın lokomotif sektör kurullarından Ligobet biri olan Gıda Sektör Kurulu ile tüketimde gelecek nesillerin bilinçlendirilmesi adına güzel bir çalışmaya imza atacağız. Gıda gibi hayati önem taşıyan bir konuda daha da hassas davranılmalıdır. Bu yüzden biz bu sektör kurulları dost meclislerini önemsiyoruz” dedi.
Gıda sektöründeki haksız rekabete de değinen Çepni, yanlış uygulamada bulunanlara fırsat tanınmaması gerektiğini ve lüzumlu durumlarda şikayetlerin yetkililere yapılması gerektiğini ifade etti.
Gecenin ev sahibi olan Gıda ve Tarım Sektör Kurulu Başkanı Burhan Sayılgan ise kayıt dışına vurgu yaptı. Sayılgan, “İşletmelerin ayırım yapılmaksızın denetlenmeleri çok önemli. Sürekli denetimlerin yapılmaması bazı işletmelerin yanlış yollara girmesine neden olabilmektedir. Sonuçta haksız rekabet ve beraberinde insan sağlığının hiçe sayılması gelir. Halk sağlığını korumak adına denetlemelerin ayırım yapılmadan çok ciddi olarak sürmesinde fayda var.
MÜSİAD, yüksek ahlak, yüksek teknoloji sloganıyla yola çıkmıştır. Kayıt dışı üretimin insan sağlığına verdiği zararla birlikte, haksız menfaat temin etmek, çeşitli yolsuzluklara sebebiyet vermek, doğru üretim yapılan yerlere güvenin azalması, kamu yönetiminin vizyon olarak zayıflaması gibi çeşitli sonuçlarıyla ekonominin toplumsal yapıya etkisi irdelenmelidir” dedi. Sektördeki kayıt dışı oranlarına da değinen Sayılgan, 2002 yılındaki kayıt dışılık oranının yüzde 52’lerde olduğunu, 2011 rakamlarına bakıldığında da bu oranın ancak yüzde 43’lere çekilebildiğini belirtti.