İnovasyon konusunda dünyada 67’nci sırada yer aldığı ifade edilen ülkemizde, son yıllarda patent, marka ve faydalı model çalışmaları giderek hız kazanıyor. İş dünyası fikri mülkiyet haklarını koruması ve inovasyon konusuna ilgisini yoğunlaştırıyor.
Böylesine önemli bir noktada işadamlarını daha da bilinçlendirmek isteyen Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi Sanayici ve İşadamları Derneği (DOSABSİAD), sektöründe öncü kuruluşlar arasında yer alan Bilen Patent ile “Fikri Mülkiyet Hakları, Ar-Ge ve İnovasyon ile Devlet Destekleri” konulu seminer düzenledi.
“Patent üretimin vazgeçilmezi haline geldi”
“Fikri Mülkiyet Hakları, Ar-Ge ve İnovasyon ile Devlet Destekleri” konulu seminerin açılış konuşmasını yapan DOSABSİAD Başkanı Selim Yedikardeş, Türkiye’de üretilen, Türk mühendisleri ve Türk çalışanları tarafından imal edilen bazı ürünlerin farkında olmadan başka ülkelerce patentlerinin alındığını ifade etti.
Selim Yedikardeş şöyle konuştu:
“Türkiye’nin hedefleri içerisinde yerli uçak, yerli otomobil ve yerli tren üretilmesi var. Bizim hedefimiz artık yerli otomobil olacaksa, bunların patentlerini bizim almamız gerekiyor. Tekstille, tarımla, deneme bonusu kültür ve turizmle ilgili patentlerimiz var ancak bugüne kadar bazı patentleri almadığımız için bize özgü değerler başka ülkeler tarafından kendi ürünleri gibi gösteriliyor. Bizim ürettiğimiz kumaşlarla imal edilen çeşitli tekstil ürünleri yabancı markalarla ülkemize getirilip satıldığında 10 katı fiyatla etiket konduğunu görüyoruz. Bu da markalaşmanın önemini gösteriyor. Marka, patent kısaca fikri mülkiyet haklarının korunması üretimin vazgeçilmez bir unsurudur.”
“Türkiye henüz inovasyona önem veren bir ülke değil”
Bilen Patent Yönetim Kurulu Eş Başkanı Ömer Kocakuşak da, yaptığı sunumda inovasyon süreci, inovasyonun çıktısı olan patent stratejilerini katılımcılarla paylaştı.
Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşması noktasında inovasyonun ve Adiosbet inovasyonun çıktıları olan patentin önemine değinen Kocakuşak, “Maalesef Türkiye bütün çalışmalara rağmen hala inovasyona önem veren bir ülke değil. İnovasyon konusunda dünyada 67’nci sıradayız. Türkiye bunu hak etmiyor. Tüm dünyada gelişmiş ülkelerin ve gelişmiş firmaların önem verdikleri en önemli konulardan bir tanesi inovasyon. Bildiğimiz bütün markalar büyüklüklerini inovasyona borçlu. Bu Ar-Ge, Ür-Ge gibi diğer geliştirme çalışma alanlarını da içine alıyor. Çalışmaların neticeleri de patent denilen belgelerle sonuçlanıyor” diye konuştu.
Kocakuşak, hayata geçirmeyi planladıkları “”Univations” stratejisi birimiyle firmaların inovasyon, Ar-Ge ve Patent alanlarındaki verimliliğini arttırmayı hedeflediklerine dikkat çekti.
“Doğru patent araştırması yeni fikirleri doğurabilir”
“Aklınızda bir fikir varsa, öncelikle bu fikrin yeni olup olmadığını araştırın” diyen Bilen Patent Yönetim Kurulu Eş Başkanı Erdem Kaya da, yeniliği tespit etmenin en önemli yolunun patent araştırması olduğunu ve herkesin bu araştırmayı ücretsiz olarak veritabanlarından yapabilecekleri bilgisini verdi.
Kaya, “Doğru yapılmış bir patent araştırması size fikrinizle alakalı bildiğiniz veya bilmediğiniz tüm teknik bilgiyi, belki de hiç düşünmediğiniz yeni fikirleri görme imkanları verecektir. Patent başvurusu yapmadan önce kesinlikle fikrinizi hiçbir mecraya ifşa etmeyin. Aksi takdirde koruma şansınız kalmayabilir” dedi.
Son olarak fikri mülkiyet hakları ve telif hakları konularında bilgiler veren hukuk danışmanı Gülgün Ildır ise şöyle konuştu:
“Telif hakları eserin meydana getirilmesiyle kendiliğinden doğar. Bunun için bildirim ya da tescil gibi bir prosedüre ihtiyaç bulunmamakta. Buna karşılık patent, faydalı model, marka ve tasarım gibi sinai mülkiyet kategorisinde yer alan haklar Türk Patent Enstitüsü (TPE) gibi bir idari kurumda tescil ettirilmeli”