Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi (NOSAB) ile Nilüfer Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’nin (NİLSİAD) birlikte düzenledikleri seminerleri İnovasyon Uzmanı Salih Keskin’in ‘İnovasyon ama nasıl?’ konulu sunumuyla devam etti.
NOSAB İdari Hizmet Binası Konferans Salonunda gerçekleştirilen seminere NOSAB Yönetim Kurulu Başkanı ve Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) Yönetim Kurulu Üyesi Erol Gülmez ve çok sayıda bölge sanayicisi katıldı.
Seminerde bir selamlama konuşması yapan NOSAB Yönetim Kurulu Başkanı ve OSBÜK Yönetim Kurulu Üyesi Erol Gülmez, son yıllarda inovasyonun tüm sanayicilerin gündeminde olduğunu belirterek, Salih Keskin’in sunumunun katılımcılar için faydalı olmasını diledi.
“İnovasyon, fikrin değere dönüşmesidir”
‘İnovasyon ama nasıl?’ konulu sunumuyla NOSAB’lı sanayicilere doğru inovasyon çalışmalarını Türkiye’den ve dünyadan örneklerle anlatan İnovasyon Uzmanı Salih Keskin, “İnovasyon, yeni fikrin değere dönüşmesidir. Yazılım, tarım, genetik, tasarım ve hatta sosyal konular da dahil olmak üzere, katma değer sağlamak amacıyla, çok farklı alanlarda inovasyon yapılabilir.” dedi.
İnovasyonun farklılaşmak olduğuna değinen Keskin, ürün, hizmet, personel ve imaj konusunda farklılık yaratılabileceğini söyledi. İnovasyon sürecinin; yaratıcı fikirlerin ortaya çıkması ve bu fikirlerin ticarileştirilmesi olduğunu belirten Keskin, “İnovasyon bir kültürdür ve firmalara değer katar. İnovasyon sürecinde, çözüm bulmadan önce sorun arayın. Ürünün fonksiyonlarını ve ters fonksiyonlarını ortaya koyun. İnovasyon adımlarını sorun alanın bulunması, fikir geliştirme, konsept, prototip ve katma değer olarak sıralayabiliriz. Ancak bu süreç durağan değildir. Fikirlerinizi hayata geçirmeli, ürününüzü değerlendirmeli, bu verilerden elde ettiklerinizden yeni şeyler öğrenmeli ve kendinizi sürekli geliştirmelisiniz. Emek sarf etmeden, zaman ayırmadan inovasyon yapamazsınız” diye konuştu.
Fenomenbet normal; background-image: initial; background-position: initial; background-size: initial; background-repeat: initial; background-origin: initial; background-clip: initial; font-size: 11pt; font-family: Calibri, sans-serif;">“İnovasyon stratejimiz yok”
Dünyada ilk inovasyon çalışmasının 1715’te İngiltere’de gerçekleştiğine değinen Keskin, Türkiye’nin bu kavramla çok geç tanıştığını söyledi. Türkiye’de Ar-Ge ve inovasyonun sıkça karıştırıldığına dikkat çeken Keskin şöyle konuştu; “Ar-Ge, parayı yeni bilgiye çevirmektir. İnovasyon ise yeni bilgiyi paraya dönüştürmektir. İnovasyonu sadece büyük icatlar olarak düşünmemek gerek. Şirketinize katma değer sağlayan her yenilik inovasyondur. Pazarlama, hizmet, sosyal, tasarım gibi alanlarla da bunu gerçekleştirebilirsiniz. Fakat verilere göre, yenilikçilik konusunda dünyada 50’inci sıradayız ve daha da geriye düşeceğimiz öngörülüyor. Ülke olarak bir inovasyon stratejimiz yok. Dünyanın büyük firmalarıyla yarışabilmemiz için bir inovasyon stratejimiz olmalı ve inovasyon ile Ar-Ge’ye para ayırmalıyız.”
Toplum 5.0
Dünyanın tarihi dönüşüm anlarından birini yaşadığına dikkat çeken İnovasyon Uzmanı Salih Keskin, teknolojinin her geçen gün daha hızlı geliştiğini ve bu sürecin devrimsel inovasyon olarak nitelendirildiğini belirtti. Keskin, “Buharlı makinaların kullanılmaya başlanmasıyla ilk sanayi devrimini gerçekleştirdik ve tarım toplumundan, sanayi toplumuna geçişi yaşadık. Sonrasında elektrikli makinalar kullanılmaya başlandı, bunu da elektronik devrimi takip etti. Endüstri 4.0 ile de nesnelerin interneti dönemine girdik. Artık birbiriyle iletişim kuran akıllı makinaların dönemindeyiz. 2017 yılında Japonya ‘Toplum 5.0’ı açıkladı. Buna göre yakın gelecekte işbirlikçi robotların devri başlayacak. Ülke olarak bizim de bu geleceğe kendimizi en iyi şekilde hazırlamamız, inovasyon tüketicisi bir ülke konumundan, üretici bir ülke haline gelmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.
İnovasyon Uzmanı Salih Keskin’in NOSAB’lı iş insanlarının sorularını da yanıtladığı seminer, toplu fotoğraf çekimiyle son buldu.